Tarihler 1914’ü gösteriyor, yer Edirne Keşan’dır.
Oraya giden Osmanlı 57. Piyade Alayı kumandanı Binbaşı Hayri Bey, 57. Alay ve
19. Tümenin 1916’da Çanakkale’den ayrılması ile bir Topçu Taburuyla beraber
Keşan Bölgesine geldi. 19. Tümen ile birlikte yeni kurulan 15. Kolordu bünyesinde
Galiçya Cephesinde gönderilecektir. Binbaşı Hayri Bey arkadaşlarıyla çadırda
Galiçya Cephesinde ki durumlar hakkında konuşuyorlardı. Bir arkadaşı Hüseyin
Avni Bey, Nikolai
Ruzsky yönetimindeki
3. ve Aleksei
Brusilov komutasındaki 8. Rus ordularına sahip
olan İvanov Avusturya-Macaristan güçlerine karşı Gnila Lipa Muharebesinde kesin
bir zafer kazandığını söylemiştir. Hayri Bey ise: “O zaman oraya gidince Ruslar
bayağı işgal etmiş olacaktır” dedi. Avni Bey ise: “Biz oraya gidene kadar
Rusların Lemberg’i ele geçirme ihtimali vardır” dedi. Hayri Bey: “Oraya bizden
önce kim gidecek” dedi. Avni Bey: “5. Ve 4. Süvari alayları gidecektir.” Dedi.
Hayri Bey onlardan bir gün sonra yola çıkılmasını istedi. Avni Bey ise bu kararı
sadece Miralay Yakup Şevki Bey’in verebileceğini söyledi. Hayri Bey ise çadırdan
çıkar ve Yakup Şevki Bey’in yanına gider. Yakup Şevki Bey oturuyordu ve
haritaya bakarak elinde kalem bir şeyler çiziyordu. Hayri Bey Sordu:
“Kumandanım biz yarın ki gidecek olan Süvari alaylarından bir gün sonra yola
çıkmayı düşünüyoruz” dedi. Miralay Yakup Şevki Bey: “Uygundur gidebilirsiniz
ama yanınıza bir Topçu Taburu daha alın” dedi. Hayri Bey: “Baş üstüne
Kumandanım” dedi. Ertesi gün süvari alayı yola çıktı ve gitti. Hayri Bey bir
Topçu Taburu daha Alay’ına katar. Gece olur ve Keşan’daki son toplantılarını
yaparlar. Toplantıda 57 Alay kumandanı Binbaşı Hayri Bey, Topçu Taburu
kumandanı Binbaşı Ziya ve Yüzbaşı Hüseyin Avni Bey Vardır. Hayri Bey:
“Gittiğimizde Ruslar Lemberg’i almış olacaktır, o yüzden bizim Pasen-Breslau
hattı kurmamız gerekmez midir, nasıl olsa oraları biz gözümüz gibi biliriz.”
Binbaşı Ziya Bey: “Ben topçularımla hattı alırım.”, Avni Bey: “Bir de Varşova’da
da bir tümen bekletmeleri için Miralay Yakup Şevki Bey’e söyleyelim” Hayri Bey:
“Tamam onu sen yap”, Ziya Bey: “İvano-Frankivsk’de bir alay koymakta bir
sakınca yoktur diye düşünüyorum çünkü orada bir takım Macar Alayları vardır
onlara yardımcı olur”. Ertesi gün 15. Kolordu yola çıkar ve bir tümen yolda
iken Breslau’ya gitmek üzere kolordudan ayrılır. 15. Kolordu 2 gün sonra Pasen’e
gelir ve karargâh kurulur. Birden Avusturya-Macaristan 4. Ordu Komutanı Moritz
von Auffenberg Türk karargâhına gelir. Hayri Bey ve Avni Bey karşılarlar.
General Auffenberg, Osmanlı Ordusunun durumunu inceledi ve birkaç söz söyledi.
General Auffenberg “1 topçu taburunu Lemberg’in 100 km ötesinde konuşlanan
Macar 41. Piyade Alayına götürülmesini” istedi. Ziya Bey ise: “General, bence
topçu taburunu oraya götürürsek olmaz çünkü oradaki arazi çok engebeli olduğu
için topçuların geri çekilme imkânı olmaz, topçuları 150 km ötedeki tepedeki
ormanlığa koyalım ve oradan ateş etsinler” dedi. General Auffenberg: “Olur, bu
plan kabul görür” dedi. Ertesi gün topçu taburu yola çıkıp da oraya varır
varmaz Ruslar birden hattı zorlamaya başlar. Çatışmalar Başlar. Hayri Bey 57.
Alayı ikiye ayırır sonra kendi topçu taburunu ise bir tepeciğe yerleştirir.
Rusların IX. Kolordusu hattı zorlarken, Rus 2. Kazak Süvarileri Hayri Beyin
topçu taburunu imha etti. Hayri Bey Pasen’e doğru çekilmeye başlar. Rus 2.
Kazak Süvari Alayı hattın içine dalar ve bir takım Macar tümenlerini de imha
eder. General Aüffenberg emrindeki 3 tümeni de ormanlık alana koyar ve
süvariler gelene kadar bekletti. Süvariler geldikleri anda yaylım ateşi
başladı. Binbaşı Ziya Bey ise top atışlarına başlar. Rusların birkaç alayı imha
olur, Rus Kazak Süvarilerinden geriye kalanlar Kiev’e kadar kaçtı. Avni Bey ise
karargâhta bekliyordu ve savaşı gözlemliyordu. Birden Rus Topçuları belirmeye
başlar başlamaz Avni Bey’in yanında patlar ve yaralanır. Maiyetindekilerden 10
kişi şehit olur. Hayri Bey Pasen’den çıkar ve Avni Bey’in karargâhına gider.
Hayri Bey: “Kumandanım İyi misiniz” dedi. Avni Bey ise: “İyiyim birazdan ayağa
kalkarım” dedi. Hayri Bey ise: “Olmaz efendim yatın” dedi. Avni Bey: “Hayır ben
burada eski topraklarımızı savunmayı ve burada savaş alanında ölmeyi yeğlerim”
dedi. Ziya Bey ise topçularını alır ve Pasen’e yakın tepeciğe konuşlanır.
Rusların durumu ise aynı idi. Macar Tümenleri ise Türk tümenleri ile
Pasen-Breslau hattında konuşlanmaya başladı. Hayri Bey bir gece çadırında
masasında oturur ve eline bir kalem ve kâğıt alır. Yazar: “Sevgili Anam beni
çok özlediniz ama ben burada ölürsem sakın üzülmeyin, nişanlıma da üzülmemesini
söyle. Benim bakkaldan 50 akçe borcum vardı onu da ödeyin ki öldüğümde borçlu
olarak ölmeyeyim. Şunu unutma ana, oğlun şehit olursa sen de şehit anası
olacaksın. Oğlun Osman Oğlu Hayri, 15. Kolordu, 57. Alay” diye yazdı. Birden
içeriye cumburlop nöbetçi girdi. “Kumandanım, Binbaşı Ziya Bey baskına uğradı,
acil gitmelisiniz diyor Avni Bey” dedi nöbetçi. Hayri Bey: “Çabuk alayı
hazırlayın” dedi. Hayri Bey patikadan Rus ordusunu çevirmeye çalıştı ama
bataklığa rast geldiği için yapamadı. Son hızla tepeye çıktı ve Ziya Bey’in
topçu taburuna yetişemeden Rus Ordusu maalesef taburu imha etti. Ziya Bey’de
orada şehit oldu. Ardından Hayri Bey acilen alayı alır ve düzene sokar. Ruslar
ise Konigsberg ve Lotzen hattı oluşturmuş bir şekilde bekler. Hayri Bey alayın
yarısını yakınlardaki Thorn kentine götürür, diğer yarısını Tannenberg’e
götürdü. Kendisi de bir topçu taburu ile iki şehrin arasındaki ormanlığa
saklanır. Ruslar birden IX. Süvari Alayını aniden hücuma kaldırır. Macar
Kolordusu ile Alman 2. Tümeni onları karşılar ve ani bir yaylım ateşi ile
onları perişan etmeye çalışır. Avusturya 2. Süvari Alayı ise takviye olarak Brodnica’da
bekleyecektir. Hayri Bey ise alayının tamamını alarak Rusya’nın hattının 100
metre ilerisine doğru gitti. Sonra Avni Bey ise 19. Tümen ile doğru Hayri Bey’e
katıldı. Ruslar ise birden ani hücum ile Osmanlı ve Macar Alaylarını püskürttü.
Avni ve Hayri Bey’ler Thorn-Groudenz Hattına kadar geri çekildi. Avni Bey,
İstanbul’a haber yolladı ve geri dönmek istediğini, burada çok perişan olduğunu
söyledi. Ancak İstanbul’dan red cevabı aldı. Avni Bey çok sinirlenmişti. Hayri
Bey ona sinirlenme bakarız bir çaresine diyordu. Avni Bey ise “Nasıl bakacaksın
Ruslar neredeyse Doğu Prusya’yı alacak kadar ilerliyor.” Dedi. Hayri Bey:
“Bence Macar Alayları bırak saldırsın biz tekrardan ilerleyip
Plock-Lovitch-Bolimov hattı kurarak Varşova’yı koruyalım. Sonra topçu taburumuz
ise Varşova demiryolu hattına koyalım oradan gelen küçük Rus Taburlarını top ateşine
tutsun” dedi. Avni Bey: “Sorumluluğu sana bıraktım Hayri, elinden ne geliyorsa
yap” dedi. Hayri Bey selam vererek çadırdan çıktı. Hayri Bey hemen yola çıkarak
Plock-Lovitch-Bolimov hattına geldi. Topçu taburunu demiryoluna yakın bir
tepeye koydu. Ardından Avni Bey bir tümen ile gelir ve bekler. Ruslar ise
Pulutsk ve Wyszkow arasına gelir ve Macar Alaylarının gelişi ile çarpışma
başlar. Avni Bey ise Tümenine bağlı süvari alaylarını da alarak doğru Macar
Alaylarına destek kuvvet olarak tam arkasında acil bir durum karşısında
saldırmak amaçlı beklemeye başladı. Avusturya birlikleri ise Doğu Prusya’da
Ruslarla çarpışmaya devam ediyordu. Tam 3 gün sonra çarpışmalar bitmiş ve
Avusturya Birliklerinin yerini Alman Birlikleri almıştı. Avni Bey ise maalesef
ki şehit olmuştu. Hayri Bey ise alayını toparlamaya çalışıyordu. General
Auffenberg, Hayri Bey’in çadırına gidip üzüntülerini bildirdi. Ardından şöyle
dedi “Hayri Bey artık sizin İstanbul’a gitmeniz için bütün engeller kalkmıştır
gidebilirsiniz, yarın sizi Varna’da bir zırhlı beklemiş olacak” dedi. Hayri Bey
ise “Generalim çok sevindim, sizinle savaşmış olmak benim için onurdu” dedi ve
hazırlıklara başladı. Hemen İstanbul’a en kısa zamanda geleceğini söyledi.
İstanbul ise tamam cevabını verdi. Ertesi gün yola çıktılar. Tren Garına
geldiler ve oradan Sofya Garı’na gittiler. Varna’ya ise bir kervan ile
gittiler. Varna’da Reşadiye Zırhlısı bekliyordu ve gemiye binip İstanbul yolunu
tuttular. Tam 26 saat sonra İstanbul karaları görünmeye başladı. Haliç
Tersanesinde zırhlı demirler. Hayri Bey Cihan Harbinin bitiminden sonra
İstanbul’un işgalinde İşgali kötüleyen mitinglere katıldı. Milli Mücadele
başlayınca da Anadolu’ya geçer. Ve Milli Mücadele savaşında şehit olur.
İSVEÇ TARİHİ
Kaynak: http://www.isveckultur.com/toplum/isvec-tarihi/ Bu yazımda size İsveç tarihini anlatacağım. Başlayalım öyleyse; Savaş, barış ve kalkınma M.Ö 8000’den 600 0’e kadar, İsveç’in tamamı, avcılık, toplayıcılık, balıkçılık ve basit taş aletleriyle geçimini sağlayan insanlardan oluşuyordu. M.Ö 1800’e kadar dayanmış, Taş Devri’nden kalma evler ve mezarlar şimdilerde sayıları gittikçe artarak keşfediliyor. Tunç Çağı, Kuzey Avrupa’da – özellikle Danimarka’da fakat İsveç de buna dahil – mezarlarda keşfedilen el yapımı yüksek kültür ürünleriyle kendini belli etmiştir. M.Ö 500’den sonra, demir günlük hayata girdikçe, bu el yapımı ürünlere daha az rastlanmaya başlanmıştır. Demir Çağı’nın başlarında, İsveç’in nüfusu sabitlenmişti ve tarım ekonominin ve toplumun temeli haline gelmişti. Vikingler ve İlk Hristiyanlar Viking Çağı, (M.S 800–1050) gözle görülür bir büyümeyle diğerlerinden ayırt edilebilir. İsveç’e bakılırsa bu büyüme daha çok doğuya yöneliktir. Çoğu Viking seyahati, Baltı
Yorumlar
Yorum Gönder