Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
EVET herkese tekrardan hoşgeldiniz bugün sizlere ben Alpamış Bey Hikayesinin ikinci bölümünü yazdım. HAYIRLI UĞURLU OLSUN. Evet, başlayalım öyleyse;         Alpamış Bey ertesi gün şimdiki İsviçre'nin bulunduğu yere gelir ve ordu kampı kurar. Ve hemen casuslar çıkarır ardından onları Roma kentine yerleştirir. Ve bir askeri otağına gelir. Alpamış Bey'e Cermenlerin kalabalık bir orduyla geldiklerini söyler ve hemen ordunun hazırlanıp savunma nizamı almasını söyler. Askerler hazırlıklarını tamamlar tamamlamaz yerlerini alır. Alpamış Bey ordu kampının etrafını kazdırmıştı ve içlerine okçular yerleştirip düşman atlarken ok salıp öldürsünler diye. Ardından haberi Attila Han'a gönderir. Han ona 2.000 atlı gönderir ve bir tane de şehir kurması için bir köylü kervanı gönderdi. Alpamış Bey onlar gelir gelmez doğrudan işe koyulur bir şehir kurar ama bu şehir çadırlardan oluşan obadır. Ertesi gün Alpamış Bey ordusunu 5/1'ini devriye olarak bulunduğu bölgeye nöbetleşe olarak yerle

ALPAMIŞ BEY

Resim
Yüzbaşı Alpamış adında bir adam vardı. Ve akşamüzeri Attila bütün ordubaşları çadırına çağırıp onlara bundan sonraki seferi nereye yapmak istenildiğine dair fikir almaya çalıştı. Ertesi gün Yüzbaşı Alpamış'ı şahsen çağırdı ve gidilecek yere öncü olarak gidip bilgi toplamasını istedi. Alpamış, hazırlıklarını tamamladıktan sonra doğru Varşova'dan çıkıp şimdiki Berlin'in bulunduğu yere geldi ve Cermen kampını bastı. Komutanlarını yakalayıp Attila Han'a gönderdi. Sonra Hamburg'a geldi. Kuşatma başladı. Ancak fazla sürmedi. Geri çekildi. Attila Han yaptığı işi yarım bıraktığı için orununu Onbaşılığa düşürttü. Alpamış olanlara boyun eğerek Onbaşı orunu ile kaldığı yerden devam etti. Hamburg'da bir istihbarat kurmak için askerlerinden en iyilerini seçerek onları Hamburg'a yerleştirdi. Öğrendiğine göre ertesi gün bir komutan devriye için çıkacakmış. Sonra hazırlık yapıp ertesi günü beklemeye başladı. Ve komutan dışarı çıkar çıkmaz dosdoğru saldırıya geçti. Ve kal

İSVEÇ TARİHİ

Resim
Kaynak: http://www.isveckultur.com/toplum/isvec-tarihi/ Bu yazımda size İsveç tarihini anlatacağım. Başlayalım öyleyse; Savaş, barış ve kalkınma M.Ö 8000’den 600 0’e kadar, İsveç’in tamamı, avcılık, toplayıcılık, balıkçılık ve basit taş aletleriyle geçimini sağlayan insanlardan oluşuyordu. M.Ö 1800’e kadar dayanmış, Taş Devri’nden kalma evler ve mezarlar şimdilerde sayıları gittikçe artarak keşfediliyor. Tunç Çağı, Kuzey Avrupa’da – özellikle Danimarka’da fakat İsveç de buna dahil – mezarlarda keşfedilen el yapımı yüksek kültür ürünleriyle kendini belli etmiştir. M.Ö 500’den sonra, demir günlük hayata girdikçe, bu el yapımı ürünlere daha az rastlanmaya başlanmıştır. Demir Çağı’nın başlarında, İsveç’in nüfusu sabitlenmişti ve tarım ekonominin ve toplumun temeli haline gelmişti. Vikingler ve İlk Hristiyanlar Viking Çağı, (M.S 800–1050) gözle görülür bir büyümeyle diğerlerinden ayırt edilebilir. İsveç’e bakılırsa bu büyüme daha çok doğuya yöneliktir. Çoğu Viking seyahati, Baltı

Kut-ül Amare Savaşı, Zaferi ve Sonrası

Osmanlı Ordusunun Irak'ın Kut bölgesinde İngilizlere karşı kazandığı büyük bir zafer olarak tarihe geçmiştir. Öyle ki İngilizlerin, Türk tarih kitaplarından bile sildirecek kadar unutmak istediği hafızalara kazınacak bir zafer olma özelliği göstermektedir. İngiltere, 1916'daki bu savaşta tarihinin en büyük mağlubiyetlerinden birini yaşayarak, İngiliz tarihinde Türklerin kendilerini nasıl bozguna uğrattığına acı bir şekilde şahit oldu. KUT’ÜL AMARE ZAFERİ NEDİR? İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri ile Osmanlı kuvvetleri arasında geçen I. Dünya Savaşı'nın temel muharebelerinden biri olarak tanımlanmaktadır. 1. Kut Muharebesi olarak da bilinir. Dicle Nehri kıyısında Kut'ül Amare şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınması başarasıyla sona erdi. KUT’ÜL AMARE ZAFERİ’NDE NELER YAŞANDI? ->Tümgeneral Charles Vere Ferrers To